MEB Detayları Duyurdu: Devamsızlık Kuralları Sertleşiyor

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde önemli bir değişiklik yaparak, devamsızlık ile ilgili kuralları sıkılaştırdı. Yeni düzenlemeye göre, belirli bir derslere katılmama süresini aşan öğrenciler, derslere devam edemeyecek, sınavlara katılamayacak ve yıl sonunda teşekkür, takdir, onur ve üstün başarı belgelerinden mahrum kalacak. Bu değişiklik, öğrenciler, veliler ve öğretmenler arasında geniş çaplı bir tartışma yaratacak gibi görünüyor. Peki, bu düzenleme öğrencileri nasıl etkileyecek? İşte MEB’in yeni devamsızlık düzenlemesinin detayları.
MEB, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklik ile öğrencilerin derslere daha düzenli katılımını sağlamayı hedefliyor. Özellikle pandeminin etkisiyle daha yaygın hale gelen devamsızlık, okul yönetimleri tarafından sıkça karşılaşılan bir sorun haline gelmişti. Bu değişiklikle birlikte, öğrencilerin eğitimdeki sürekliliği artırılmaya çalışılıyor. Ayrıca, devamsızlık oranlarının yüksek olması, öğrencilerin başarılarını da doğrudan etkiliyor. MEB, derslere katılmayan öğrencilerin eğitimdeki başarılarının düşmesinin, hem kişisel gelişimleri hem de akademik performansları açısından olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirtiyor.
Yeni düzenlemenin bir başka amacı da, öğrencilerin eğitim süreçlerine olan sorumluluklarını daha iyi anlamaları ve okul kurallarına riayet etmeleri yönünde bir disiplin oluşturulmasıdır. Öğrencilere daha güçlü bir motivasyon sağlanması için derslere devam etmeme sürelerinin sınırlandırılması, eğitimin kalitesini artırmayı hedefliyor.
MEB’in yeni düzenlemesine göre, devamsızlık süresi 30 gün olarak belirlendi. Bu süre, öğrencilerin bir dönem boyunca devamsızlık yapabilecekleri en fazla gün sayısını ifade ediyor. Bu sürenin aşılması durumunda, öğrenciler aşağıdaki sonuçlarla karşılaşacak:
MEB’in bu yeni düzenlemesi, öğrenciler ve veliler arasında çeşitli tartışmalara yol açtı. Özellikle devamsızlık nedeniyle sınavlara girememe ve başarı belgelerinden mahrum kalma durumu, öğrenciler ve aileler tarafından olumsuz karşılanıyor.
Veliler, çocuklarının sağlık problemleri veya çeşitli ailevi nedenlerle okula devam etmekte zorlanabileceğini belirterek, yeni düzenlemenin çok katı olduğunu ifade ediyorlar. Ayrıca, eğitimde eşitlik ilkesinin ihlal edileceği endişesi de dile getiriliyor. Öğrencilerin farklı sebeplerle devamsızlık yapmalarının önüne geçilmesi gerektiği düşünülse de, bazı aileler, bu tür uygulamaların öğrencilerin eğitim hakkını kısıtladığını savunuyor.
Öğrenciler ise, bu kuralların daha fazla sorumluluk getireceğini ancak aynı zamanda devamsızlık yapabilen öğrencilere haksızlık oluşturabileceğini düşünüyorlar. Bazı öğrenciler, okula gelmekte zorlananların bu uygulamalarla başarısız sayılmalarının yanıltıcı olacağını belirtiyorlar.
Yeni düzenleme, eğitimde eşitlik ilkesini de sorgulatan bir durumu ortaya çıkardı. Öğrencilerin devamsızlık yapmalarının pek çok farklı nedeni olabilir. Sağlık sorunları, ailevi problemler veya kişisel sebepler, öğrencilerin okula devam etmelerini engelleyebilir. Ancak bu öğrenciler, 30 günü aşan devamsızlık nedeniyle sınavlara girememe ve ödüllerini alamama gibi olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalacaklar.
Eğitimde adalet ilkesine aykırı olduğu düşünülen bu uygulama, öğretmenler, okul yöneticileri ve eğitimciler tarafından da tartışılmaktadır. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır ancak devamsızlık yüzünden başarı belgesi alamayan öğrenciler için bu durum bir dezavantaj olabilir.
MEB, bu yeni düzenlemenin eğitim sistemine olumlu etkiler yapmasını bekliyor ancak bu uygulamanın başarısı, uzun vadede netleşecektir. Öğrencilerin eğitime katılımını artırmaya yönelik bu tür düzenlemeler, eğitimdeki kaliteyi yükseltebilir, ancak aynı zamanda bazı olumsuz etkilere de yol açabilir.
Bakanlık, bu düzenlemenin etkilerini gözlemleyerek, gerekirse bazı değişiklikler yapmayı planlayabilir. Öğrencilerin devamsızlıklarının izlenmesi konusunda öğretmenler ve okul yönetimlerinin daha dikkatli olması gerektiği vurgulanarak, öğrencilerin eğitim süreçlerinde daha aktif bir rol alması sağlanabilir.
Sonuç:
MEB’in Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklik, öğrencilerin eğitimde daha düzenli olmalarını amaçlıyor. Ancak devamsızlık süresinin kısıtlanması, öğrenciler ve veliler tarafından eleştirilen bir durum haline gelmiş durumda. Gelecekte bu düzenlemenin etkileri daha net bir şekilde görülecek ve belki de bazı düzenlemelerde esneklik sağlanacaktır. Eğitimde başarı, sadece katılım değil, aynı zamanda öğrencilerin eğitimle olan bağlarını da güçlendirecek şekilde desteklenmelidir.